Abhaz-Fed Her Politika ile Yönetilemez
Abhaz-Fed Danışma ve Onur Kurulu federasyonun resmi yayın organlarında yayınlanan ve Rusya Federasyonunu hedef alan bildiri hakkında tereddütlerini ve olası gelişmeleri müzakere etmek maksadı ile tüzük gereği yapması gereken olağan toplantısını 11 Mayıs 2024 tarihinde Gebeş Köyünde gerçekleştirdi.
Abhaz-Fed Danışma ve Onur Kurulu federasyonun resmi yayın organlarında yayınlanan ve Rusya Federasyonunu hedef alan bildiri hakkında tereddütlerini ve olası gelişmeleri müzakere etmek maksadı ile tüzük gereği yapması gereken olağan toplantısını 11 Mayıs 2024 tarihinde Gebeş Köyünde gerçekleştirdi.
Danışma Kuruluna başkanlık eden Atiyba Ümit “Bu oturumun olağan toplantı olduğunu üyelerin kendi aralarında gündemi değerlendirecekleri bir görüşme olacağını, ancak meselenin önemine binaen geniş katılımlı görüşme yapılmasının uygun olacağını “ ifade ederek katılımcıları selamlayarak oturumu açtı. Federasyonun resmi yayın organlarında yayınlanan bildiri sonrası abhazyam.com web sitesinde Fatih Atan imzalı bir makalenin yayınlanmasını Danışma Kurulu isteği olarak gerçekleştiğini iddia ederek başka bir deklarasyon yayınlayan federasyonun bu bildirisi ret edilerek, asılsız suçlama olduğunu asla kabul etmediklerini, Rusya Federasyonunu hedef alan yazının da kabul edilebilir olmadığını” belirten bir konuşmayla oturumu açarak konuşmak isteyenlere söz verdi.
Biraz hararetli başlayan toplantıda söz alan Abhaz-Fed Genel Başkanı Sayın Atrışba Levent Belin “1997 Yılında Abhazya Parlamentosunun Sürgün ve Soykırım kararı aldığını bundan neden rahatsızlık duyulduğunu sordu. Yönetiminin çalışmak istediğini, engel olunmaması gerektiğini,” “sizleri demokrasiye davet ediyorum “ Dedi. Başkanlar Kurulu ile de yaşadığı problemleri anlatarak “ bazılarının çöp olacağını” ifade etti. Yine toplantıda hazır bulunan Denetleme Kurulu Başkanı ile anlamsız bir polemik yaşandı.
Günümüz itibariyle Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Kurul Delegesi olmaktan başka hiçbir etiketi olmayan ama 2008 yılından buyana Abhaz Yapılanmasının oluşması, Türkiye genelinde teşkilatlanması çalışmalarında görsel, sözel, maddi, manevi her türlü çalışmanın içerisinde olan birey olarak son birkaç ay içinde gelişen olaylara dışarıdan bakan biri olarak değerlendirmek isterim.
Sayın Genel Başkanın anlatımlarından öğrendiğime göre Yönetim Kurulu ile Federasyonun diğer organları arasında fikir ayrılığı üst seviyeye çıkmış. Acilen çözüm bulunmalı. Meseleyi halledecek olan Danışma ve Onur Kurulu, olmadı mı? Kökten çözüm Genel Kurul.
Sayın Genel Başkanın 1997 yılında Abhazya Parlamentosunun Sürgün ve Soykırım kararı aldığını bundan rahatsızlanmanın manasız olduğu ifade etmişti. Oysa iddia edilen devlet 26 Ağustos 2008 tarihinde Abhazya Cumhuriyetini tanıyıp koşulları değiştirmişti. Bu anlamda yayınlanan bildiri Rusya Federasyonu-Abhazya Cumhuriyeti ilişkilerine zarar verebileceği gibi Abhazya diaspora ilişkilerini de sekteye uğratabilir.
Şöyle ki;
Abhazya'da kısa süre içinde yapılan vatandaşlık işlemleri aksayabilir, Türkiye'de pasaport verilmesi projesi gerçekleşebilir mi? Abhazya'ya direkt ulaşım projesi ne olur, nasıl olur? Abhazya seyahatlerinde sınır geçişlerinde zorluklar yaşanabilir, olası engellemeler mümkün, Abhazya - Diaspora ilişkileri büyük zarar görecek, temsilciliğin geri çağrılmasına bile neden olabilecek seviyelere varabilecektir. Abhazya vatandaşı gençlerimizin ülkemizde yaptıkları eğitimleri de zora düşebilir.
Politik hata yapıldı.
Kuzey Kafkasya’nın diaspora yapılanmaları dünya siyasetindeki yerini şu ya da bu tarafa “neticeleri itibariyle” yaslanarak yürütmektedir. Abhaz Diasporası anavatanı Abhazya çizgisinde yürümek, ona göre hareket etmek mecburiyetinde. “Bazı siyasetçilerin politikaları” ile Abhaz-Fed yönetilemez.
Çöpe atılacak dernekler ifadesi asla kabul edilir değil.
Şikâyet edilen konular kurucu Genel Başkanımız Akhusba Feridun Aksoy’dan tutun Sayın Atrışba Levent Beline kadar her başkanın önünde idi. Hatta içlerinde öyle birisi var ki hatırladığım kadarı ile 10 yıl boyunca bir tek kelime cevap vermeden, üyelik görevini de yerine getirmeden muhalif olarak varlığını sürdürdü. Hatta Federasyondan ayrılmak için genel kurul bile yaptı. Ama kimse onu çöp ilan etmedi.
Genel Başkan olarak bu zorlukların üstesinden gelmek sizin göreviniz. Desteğe ihtiyacın varsa Danışma ve Onur Kurulu görev bekliyor.
Bir tavsiye de Abhaz-Fed Yönetim Kurulunda görev almak isteyen kardeşlerime lütfen tüzüğümüzü okuyun.
https://abhazfederasyonu.org/abhaz-dernekleri-federasyonu-tuzugu
Abhaz Yapılanmasının doğru olduğuna inanan ve bu uğurda 2008 yılından günümüze bilfiil emek ve çaba sarf eden biri olarak bu kurumun dağılmasına ve/veya bölünmesine neden olacak sürtüşmelerden uzak durulmasını tavsiye ediyorum.
Özen Sanbay Atsanba
Sakarya 11 Mayıs 2024
3 Yorum
ÖZCAN ÇOKAN (COKUA
14.05.2024 19:16:35
Abhazya savaşı gazisi olarak önce tüm şehitlerimizin ruhu şad mekanı cennet olsun abhazya ile ilgili tüm yazılı vede görsel abhazyamıza zarar verecek söylem vede eylemleri kınıyorum hayırdır şehitlerimizin kemiklerini sızlamayın lütfen diyorum.
Hayrettin Ahoçba
14.05.2024 11:44:22
Özden Саишьа; Güzel ve dokunaklı bir yazı ile sorunları; tam olmasa da 3/4 oranında dile getirmişsin, teşekkürler. Zaten daha fazlası da zarar verirdi. Anlayana fazla bile. Kuzey Kafkas kökenli Bizler; başta Abazalar, obalar (sülaleler) halinde yaşama alışkanlığımız nedeniyle, devlet olmak da pek becerikli olamadık. Genelde başka milletlere hizmetimizle öğündük veya Sürgün olunca acıda birleşmeye çalıştık. Kısa ve orta vadelerde, Abhaz kardeşlerimizle karşılaşınca, çok iyi misafirpervelik yapmamıza rağmen, fikir tartışmasında, nedense pek tahammüllü olamıyoruz. Düşüncelerimizi; bize göre doğru da olsa "Zaman+ Mekan" faktörlerine dikkat etmeden ve genelde "Büyük harfler" ile söylüyoruz. O nedenledir ki toplumumuz; Devlet, Dernek vb. Toplumsal kuruluşlarda pek başarılı olamıyor. Topluma zarar verecek söylemlerimizin; yerini ve zamanını ayarlama sıkıntımız var. Bunun nedenleri ise; birebir, ön tartışma, danışma, fikir alma vb. usulleri uygulayamadığımızdan olduğu kanaatindeyim. Doğru bir tane değildir. "Kendi doğrumuzu" tartmadan, her ortamda söylemek ve yazmak da gerekmeyebilir. Hele bu; sorumlu makamlarda olanların; daha da dikkat edeceği bir hususdur. Bir çok atasözü vardır. İlk aklıma gelen " Boğaz dokuz boğumludur" yani "Bir söz iyice düşünülmeden söylenmemelidir". İki kişilik Ailenin bile, her an aynı fikirde olamayacağından hareketle, Bir toplumun aynı fikirde değil, değişik düşüncelerde olması kadar doğal bir şey yoktur. Bu farklılıklar; doğruyu bulmak için birer alt yapıdır. "Kol kırılır yen içinde kalır" atasözünü de dikkate alarak Abhazya ve Diyaspora toplumu olarak, menfaatlerimiz ne ise (Bizim düşüncemize uymasada) onu söylemek ve yazmak; esasımız olmalıdır, kanaatindeyim. Ne kadar becerebiliriz bilemem ama becermeliyiz. Beceren toplumlar hep kazanıyor. Mevcut olarak, zaten çok azız ve erimekteyiz, bari mevcudu koruyalım. Sonuç olarak; bulunulan nokta neresi olursa olsun, alt komisyonlar ile "Ortak noktaya" varmak mecburiyetindeyiz. Kamuya yayınlanacak konularımız da, uzlaşılan ve sonuçlanan olumlu kararlarımız olmalıdır. Abhazya'nın bağımsızlığı için şehit olan ve gazilerimiz canlarını ortaya koymuşken, bizim kendi kendimizi eritmek gibi bir hakkımız olmamalıdır. "Asgari müşterekte birleşerek" kazanabiliriz. Saygıyla. Not: Toplantıya davet edilmeme rağmen mazeretim nedeniyle, Samsun'da olduğum için katılamadım, özür dilerim.
Ümit şahin aşbs
14.05.2024 09:30:19
Yorum kısmına yorum yapılamıyor özen abi senin Abhaz toplumuna yaptıgın katkılar asla unutulmaz ????????????